BİZE KENDİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ ?

 

Öncelikle bana bu söyleşi imkanını veren kafkas akademi Ailesine çok teşekkür ediyorum. Ayrıca kafkas akademi'nin yenilenen yüzü ile hayırlı hizmetlere imza atmasını Rabbimden niyaz ediyorum.

 

Balıkesir- Gönen nüfusuna kayıtlı 1956 İstanbul doğumluyum.şapsığım, evliyim üç çocuk ve üç torun sahibiyim.Özel sektörden emekliyim.İşçi sendikası,  siyasi parti, spor kulübü ve cami derneği gibi çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yöneticilik görevlerinde bulundum.Ayrıca kafkas akademi Ailesi içersinde olmaktan dolayı'da büyük bir mutluluk duyuyorum..

 

ÇERKES KİMLİK VE KÜLTÜRÜ'NÜN DEVAMI İÇİN NELER YAPMALIYIZ ?

 

Bu konu son dönemlerde,  kendimin ve birçok çerkesinde kafa yorduğu bir soru.

Çerkes kimlik ve kültürümüzün devamını sağlamak için 3 temel esasa ihtiyacımız var.

Birincisi varolacağız,  ikincisi her alanda eğitimli olacağız,  üçüncüsü ise, diğer çerkes sivil toplum kuruluşlarla birlikte istişare ederek, bize özgü ve bize uyan bir çalışma modeli oluşturarak bu modele göre çalışacağız.Bu 3 temel esas bizlerin ufkunu açması ve önümüzü görmemiz açısından önemlidir.

 

Tarihsel süreç içinde ürettiğimiz ve kuşaktan kuşağa aktardığımız bir çok özelliğe sahip kültürümüz olduğunu biliyoruz. Bu kültür ve kimliğimizi korumak ve daha ileriye taşıyabilmek, işleyişini sağlam bir zemine oturtabilmemiz için, birey davranışlarını Ahlak ve Maneviyat ölçüsü içersinde yönlendirerek toplumsal düzeni sağlar, ve çerkes toplumuna kimlik kazandırır.Diğer toplumlardan farklılık meydana getirir.

 

Ben değil biz bilinci ile toplumsal dayanışma,  birlik duygusunu yerleştirir. Sosyal aktivetelere dahil olarak ülke ve çerkes toplumu için idealist ve maneviyatcı kişilik oluşmasına katkıda bulunur. Şehirde bulunan derneklerimiz,  hatta köylerimizde bulunan dernekler foklör, müzik ve oyunlara ağırlık verdiler. Böyle olunca'da çerkes toplumu,  çerkesliğin bundan ibaret olduğuna inandı.

 

Bundan böyle artık,  geçmişte yapılan hataları bir tarafa bırakmalı, ders çıkararak ve yeni bir sayfa açarak, vakıflarımız ve derneklerimiz, önce düşünce ve tavır inkilabını gerçekleştirerek toplumun kalplerini ve gönüllerini fethederek, yeniden kendimize bir yol haritası belirlemek zorundayız.

 

Çerkes dil, kültürünü benimseyen, Ahlak ve maneviyata önem veren, bir nesil yetiştirmek çerkes toplumunun en ulvı duygu ve saadetidir.Bunun için çocuk ve gençlerimizi bir ibadet aşkıyla yetiştirmeli, Onların terbiyeleri hususunda temel, İslam kimliği ölçü alınıp, çerkes kimliği ile harmanlayarak kültürümüzün ve neslin korunması için gayret göstermeliyiz.

 

İzah etmeye çalıştıklarımın ışığında, çerkes kimlik ve kültürünü korumak, devamını sağlak için neler yapmalıyız.

 

-Çerkes toplumu olarak önceliğimiz varolacağız

 

-Her konuda eğitimli olacağız,

 

-İstişare neticesinde tespit edilen modele göre çalışacağız,

 

-Vakıf ve derneklerimizin üye sayılarını artırarak, üyelerine foklör, müzik ve oyun dışında, xabze, dil, çerkes kültürü ve İslam tarihi konusunda ve konferanslar düzenleyerek çerkes toplumunu bilnçlendirmek.

 

-Çerkes toplumu, özellikle vakıf ve derneklerimiz, öz eleştiri kurumunu işletmek, her konuyu istişare ederek hatalı olduğumuz durumları tespit edererek en aza indirmek.

 

-Türkiyede'ki çerkesler olarak, örnek alınacak çalışma medotları uygulayarak, diğer ülkelerde yaşayan çerkeslere model ve lider olabilmek hedeflerimiz olmalıdır.

 

NESLİN KORUNMASI VE DEVAMI'DA ÖNEMLİ,  BUNA BAĞLI OLARAKDA ÇERKES GENÇLERİNİN BİRBİRLERİYLE EVLENMELERİ KONUSUNDA NE DERSİNİZ ?

 

Yaşama, din, akıl, mal ve nesil, bu beş değerin korunmasına islam büyük bir önem vermektedir.Konumuz nesil olduğundan, söyleşimiz neslin korunması üzerinde olacaktır.Nesli korumak için, bedeni, ruhu, kafası sağlam, çerkes kültür ve medeniyetin değerlerini kavrayan, anlayan çocuk ve gençler yetiştirmek ile mümkündür.Bunun en ideal aracı Ailedir.

 

Neslin devamı, sevgi ihtiyacı, pisikolojik gelişim, eğitim, kültürel değerleri kazanma gibi temel ihtiyaçların karşılandığı yer Aile kurumudur.İslam ve çerkes kimliklerimizle, çocuklarımızı kusursuz yetiştirmek istiyorsak, kusursuz anne ve baba olmaya özen gösterme mecburiyetimiz vardır.Çerkes gençlerimizin kalblerine islam şuuru, tarih şuuru, şeref, haysiyet, yüksek ahlak gibi faziletler yerleştirip, Allah korkusu ve sevgisiyle süslemek önce Anne ve Babaların görevidir.Çocuk ve gençlerimiz bizlere emanettir.Emanet çerkes toplumu için büyük önem taşır.

 

Çocuklarımızın ve gençlerimizin temiz kalbi bir cevherdir.Güzel işler yapmaya yönlendirilirse, Hayra hizmet eder ve toplumuna faydalı bir nesil olarak yetişir. 

Çerkes gençlerinin birbirleriyle evlenme konusuna gelirsek, neslin devamı olan, evlilik meselesinde kimse hatayı devleti sisteminde aramısın.Asimilasyon, dil ve kültür açısından devlet sistemi hatalıdır ve eleştirebilir.Gençlerimiz bibiriyle evlenemiyorsa bunun bir çok sebebi olabilir.Ancak burada birinci derecede suçlu çerkes birey ve Ailelerdir.

 

Hiç düşünebildik mi?

 

Diğer toplumlarda olmayan özgürlük, bizim Düğünlerimizde, zexeslerimizde ve oyunlarımızda, gençlerimiz özgür bir biçimde birbirleriyle görüştükleri halde genç kız ve erkerklerimiz niçin evlenemiyor?Burada çerkes toplumu ve olarak kendimizi hesaba çekmeli, aynaya bakmalı diye düşünüyorum.Arka planı araştırılıp irdelenmelidir, Bu konuda söylemek istediklerimin %30-40 ancak ifade edebiliyor ve kendime sansür uyguluyorum.Çünkü çerkes toplumu ve şuan öz eleştiriye hazır olmadığı gerçeğidir.Evliliğin, Allah rızası için yapılması gerektiğini gençleriyle, kadın ve erkeği ile çerkes toplumu, tüm benliği ile kabul etme zorunluluğu vardır.

 

Evlilik, düğünlerde kaş ve göz arasında yapılan iletişim değildir.Din, dil ve kültürü kapsayan ve ilgilendiren toplum yapılanmasıdır.Evllik öncesi din, dil ve kültür önemsenmiyor olabilir,  evlilik gerçekleştiğinde bunların olmamasi ciddi sorunlar meydana getirebilir.Çerkes toplumu olarak islam ahlak sahibi,  ibadetlerini yerine getirmeye özen gösteren, cihad eden şuurlu müslüman olacağız, günlük yaşantımızda her alanda örnek çerkes aile yapımızla hayatımızı kuracağız.Şuurlu, dinine, diline ve kültürüne sahip çıkan koruyan aile yapımızla yeni bir dünya kurmanın adımlarını hep beraber atacağız İnşaallah.

 

MÜSLÜMAN ÇERKES TABİRİNİ  NASIL İZAH EDEBİLİRSİNİZ ?

 

Toplumların çabuk etkilendiği ve süratli bir şekilde olumsuz bir değişime uğradığı bir zaman diliminde yaşıyoruz.Bundan dolayıda hayatımızda dengesizlikler meydana gelebiliyor.Rabbimiz dünyayı denge üzerine yaratmış''dengeyi sağlarsanız huzur bulursunuz''diyerek bizleri ikaz etmiştir.

 

İnsanlar doğar, gelişir, büyür ve vakti gekldiğinde ölür.

 

Bu zaman içersinde söylediklerimiz ve söylemediklerimiz, yaptıklarımız ve yapmadıklarımız'dan dolayı, belli imtihanlardan geçerek ölüm sonrası hesaba çekileceğimiz bilinci içersinde olmak zorundayız.Bundan dolayıdırki, önce insan, sonra müslüman, sonrada çerkesim demişimdir her zaman, çerkes toplumu büğtün olumsuz şartlara ve dışardan gelen etkiye rağmen çerkeslik ruhunun kaybolmaması sevindiricidir.Hem islamı, hemde kültürünü birlikte yaşamaktan, keyif alan, onur duyan, yeni yetişen nesillerin, sağlam bir şekilde ortaya çıkarılması, müslüman çerkes ruhunu hayatımıza dahil etmemize bağlıdır.Müslüman çerkes ruhunu şahlandırarak, hem Türkiyedeki çerkeslere, hemde diğer ülkelerdeki çerkeslere örnek ve lider olabiliriz.

 

Çerkes kimliğimizin önüne, müslüman kimliği ve anlayışını ilave etmek, ümitlerimizi, emeklerimizi ve vermekte olduğumuz haklı mücadelemize daha büyük bir anlam katacaktır.Müslüman çerkes kimliği olan toplumumuzdan kimse rahatsızlık duymaz.Müslüman çerkes ruhu ve kimliğimizle, çerkeslerin birleşmesini sağlayabilir, itilafları en aza indirebilir kanaatini her zaman düşünmüşümdür.Müslüman adına takılmadan, güzellikleri yaşamak ve yaşatmak adına, müslüman ve çerkesi birleştirmek suretiyle, kalplerde taşımanın zor olmayacağı ve gelecekte, Müslüman çerkes kavramı, tanımı, çerkes toplumunun kendini bulmuşluğunun adı olacağından kimsenin şüphesi olmasın.

 

ÇERKESLERİN BİRLİK VE BERABERLİK İÇERSİNDE OLMASINI SÖYLÜYORSUNUZ.BU KONUDA BİREY VE TOPLUM OLARAK NELER YAPMALIYIZ ?

 

Çerkeslerin birlik ve beraberlik içersinde olması gerektiğini sadece ben değil, bir çok kişide ifade ediyor.Bir ve beraber olma konusunda, çerkes toplumunda bir sorun görünmüyor.

 

Sorun birleşmenin, beraber olmanın nasıl ve nerede olacağıdır Çerkes toplumunun, bir ve beraber olma yolunda biraz daha maraton koşmaya ihtiyacı var.Bize ait düşünceler, fikirler olmalı önce, tüm çerkesleri kucaklayan, hangi siyasi düşüncede olursa olsun, hangi cemaate mensub olursa olsun, sucu bucu demeden ve ötekileştirmeden, gönüllerimizi, kalplerimizi açarak, bize ait bir çatı oluşturarak tüm çerkesleri o çatı altında toplayabiliriz.          

                                                      

Nedir o çatı?

 

Çerkesler müslümandır, hemde büyük bir ço0ğunlukla,  çerkes vakıf ve dernekler, gruplar bu durumu gözardı edemez ve etmemelidir.

 

Demokrası çercevesinde herkes fikir ve düşüncelerini olumlu ve olumsuz bir şekilde söyleyebilir.

 

Müslümanca düşünen, müslümanca yaşamaya çalışan, olaylara müslümanca bakan, bir müslüman çerkes olarak, diyorumki, müslüman çerkes kimliği öne çıkarılarak, müslüman çerkes kimliği altında, sağlıklı birleşmenin, bütünleşmenin olabileceğini ve olması gerektiğni düşünüyorum.

Birleşmenin ve beraber olmanın gerçekleşmesi için bana göre şunlar yapılmalıdır.

 

-Çerkes toplumu, öncelikli olarak, müslüman çerkes ailesini sağlıklı bir şekilde yapılandırmalıyız. 

 

-Çocuklarımıza ve gençlerimize, dilini, kültürünü, islami ve manevi değerlerimizin eğitimi verebilmek.

 

-Manevi ve kültürel değerlerimizin ışığında gençlerimize idealist bir yapı kazandırabilmek.

 

-Müslüman çerkes kimliğini, nedenleri ve niçinleri ortaya koyularak, çerkes toplumuna bu kimliği benimsetmek.

 

-Çerkes toplum, müslüman çerkes kimliği ile müslümanca taleplerinden vazgeçmemeli.

 

-Çerkes toplumu, müslüman çerkes kimliğiyle, kalıplaşmış çerkeslik anlayışının ezberinin bozulması.

 

NİHAİ OLARAK NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ

 

Bu söyleşimizin sonuç itibarıyla, çerkes toplumuna şu mesajları vermek isterim.  

 

-Saygı, sevgi, disiplin, ağır başlılık, olgunluk, erdem, fazilet, dirayet, feraset gibi güzel hasletlerimizi geliştirerek devamı,

-21 Mayıs 1864 çerkes toplumu için bir manevi ruhtur.Bu ruhun akışı içersinde, müslüman çerkes kimliğimizle, sağa sola sallanmadan , eğilip bükülmeden, dinamik, diri ve dik bir tavır içersinde olmalıyız.

 

-Müslüman çerkes kimliğimizle, yaşanabilir bir türkiyenin kurulabilmesi için gayret göstermeliyiz.

 

-Çerkes toplumunun, hayata dönmesi, davasına sahip çıkabilmesi için nedenleri niçinleri olmalı,

 

-Türkiye'deki çerkes toplumu, öncelikle kafkasyadaki çerkeslere ve tüm dünyadaki çerkeslere model ve lider olabilmeli.

 

-Çerkes toplumu, kendini yabancı gibi hissetme, aşağılık kompeksi, yenilmişlik duygusu, ezilmişlik, konjüktöre göre hareket  etme gibi duygu ve düşüncelerden arınmalı.

 

-Çerkes toplumu, muhafazakar, demokrat, laik, solcu çerkes değil, biz çerkesler''elhamdülillah müslümanız''diye haykırabilmeli

 

-Biz çerkes toplumu, çerkesiz ama her şeyden önce müslümanız.

 

Peygamberimiz Hz.Muhammed(s.a.v)buyurdularki''islam garip başladı.yine başladığı gibi garip olacaktır''gariplere müjdeler olsun.Ya Resullah, garipler kimdir diye sordular.Efendimiz buyurduki, İnsanlar bozulurken, iyilik için gayret edenlerdir.

 

Kendi yurtlarından sürülenlerdir, Kalabalık kitlelerin arasında, azınlık kalan iyi insanlardır.

 

Bu gariplere müjdeler olsun, selam olsun....

 

Met Nevzat Uygun'a bu söyleşi imkanını bizlere sunduğu için Kafkas Akademi  ve sizler adına teşekkürler…

 

www.kafkasakademi.com Genel Yayın Yönetmeni

Çüyoko Emrullah AKBULAT