Kafkas Diaspora Gökdeleni
150 yıl önce güç savaşlarının kurbanı olan Çerkes, Gürcü, Oset, Abhaz, Çeçen gibi kafkas halkları, 1864'de sona eren Rus-Kafkas savaşı sonrası, insanlık tarihinin en acımasız soykırım ve sürgünlerinden birini yaşadı.
Kafkas halklarının %70'i yurtlarından edildi. Onbinlercesi sürgün yollarında can verdi. Sağ kalanlar çeşitli ülkelere ve Osmanlı topraklarına dağıldı. Osmanlı topraklarına dağılan kafkas halkları asimilasyona karşı kimliklerini korumakta zorluk çektiler.
Günümüz Türkiyesin'de ise, dillerini, kültürlerini, kimliklerini her geçen gün kaybettiler. Bu yok oluşu gören kafkas halkları, varlıklarını, dinlerini, dillerini, kültür ve kimliklerini korumak için çalıştılar çabaladılar ve örgütlenerek bir oluşum inşaa ettiler.
Bu inşaanın adı..
''Kafkas Diaspora Gökdeleni''
Bu gökdelen öyle görkemli bir yapıki 50 katlı, her katta birçok daire var.
Zemin katta kafkas halklarını ve çerkesleri temsil iddasında olan Kaffed ve Çerkesfed federasyonları var. Hemen yan taraflarında merkezi Amerika'da olan Kafkasya'ya ilgisi bilinen siyonist Jamestown Vakfı var.
Haa birde, Çerkeslerin kurduğu çeşitli fikir ve düşünceyi içinde barındıran bir çerkes partisi ÇDP'de (Çoğulcu Demokrasi Partisi) mevcut.
Zemin katta bulunan Kaffed ve Çerkesfed, siyonist Jamestown Vakfı'nın bir fitne oluşumu olduğunu görmeyerek, birbirleriyle kavga etmekte ve birbirlerine laf yetiştirmekle meşgul olduklarından,''kafkas diaspora gökdeleninin''temelini patlayacak bir bomba haline geldğini göremediler. Zemin katta kavga eden kurumlar böyle ise,üst katlarda yaşayan kafkas halklarının ne durumda olduklarını bir düşünün.
Kafkas diaspora gökdelenin diğer katlarında,
Çerkesler, Gürcüler, Çeçenler, Abhazlar, Osetler, Kabardeyler oturmakta.
Bilmem kaçıncı kattan gece geç vakitlere kadar, Kafkas-Çerkes müzikleri duyulmakta, Kafkas folklöründen örnekler sunularak vur patlasın çal oynasın eğlenilerek vurdumduymazlık örnekleri sergilemektedirler.
Bu gökdelenin başka bir katında, Kafkas halklarından temiz müslüman ailelerde yaşamakta ve bu aileler vakit namazlarını kılmakta, oruçta tutmakta, umreye ve haccada gitmekteler. Öncülük yaparak lider olacaklarına, etliye sütlüye hiç karışmamaktadırlar.
Gökdelenin dğer katlarında, dine ihtiyacımız yok, xabzemiz (örf,adetler) bize yeter anlayışında olan ve xabzeyi islamın önünde gören Çerkesler var. Modern çağa ayak uydurmuşların islamın cizdiği sınırları arap kültürüne indirgeyenler var.
Bugün mikro milliyetçilik üzerinden fikir üreterek Kafkas halklarını bölme yarışında olanlar var.
Kafkas Diaspora Gökdeleni dışardan güzel, lüks ve temiz görünmekte. Kafkas-Çerkes kurumları arasındaki kavga, zemin katların taşıyıcı kolonlarına adeta bomba yerleştiriliyor. Her an bomba patlayabilir, Kafkas Diaspora Gökdeleni çökebilir. Gökdelene azap yıldırımları düşebilir. Tehlikenin farkında değiller, her kurum kendini haklı görüyor ve ötekileştiriyor.
Hani bir zaman meşhur Titanic gemisi vardı. Titanic gemisini yapanlar "Allah bile bu gemiyi batıramaz" demişlerdi. Buzdağına çarparak o görkemli Titanic battı ve binlerce insan okyanusun sularında hayatlarını kaybetti.
Kafkas diasporası bir gökdelen ve bir bina,
Kafkas diasporası çok büyük bir gemi,
Gökdelen yıkılır mı?
Gemi batar mı?
Diaspora gökdelenin taşıyıcı kolonları kesik, altı oyuluyor, toprak kayıyor.
Ahlak ve Maneviyat yok ediliyor, örf adetler islamın önüne geçiriliyor, dış mihrakların manyetik alanından çıkılamıyor. Yanlış stretejiler uygulanıyor. Siyasi, ekonomik, kültürel, demokratik ve sosyal olaylar doğru okunamıyor.
Taşıyıcı kolonları yok edilmiş, altı oyulmuş olan bu Kafkas Diaspora Gökdeleninde yaşamak okadar kolay değil. Gelde bunu Kafkas Diaspora Gökdeleninde oturanlara, yaşayanlara anlat anlatabilirse
Nevzat Uygun