Akp, Cemaat, Kaffed, Çerkesfed, Jamestown Vakfı, Siyonizm
Kaffed,Çerkesfed,Jamestown Vakfı
Dersane kavgasında, yolsuzluk operasyonunda, bakanların istfası, o bunu dedi, şu bunu söyledi gibi konulara girmeden, çözüme yönelik düşüncelerimizi dile getireceğiz.
Gerçekten normal olmayan bu süreçten kurtulmak isteniyorsa, AKP hükümeti ve başbakanın ''Kabine değişikliğine değil,düşünce ve fikir değişikliğine ihtiyacı var. ''Hükümetin günü kurtarma çıkışları değil, birleştirici,toparlayıcı bir tavır ortaya koymalı, belirsizlikleri ortadan kaldıran adımları hemen atmalıdır.
Son 10 yıla bakıldığında, sorunları kutuplaşmayla çözmeye çalışan bir hükümet görüyoruz.
Dün CHP idi, bugün ise cemaat, bu kutuplaşma politikaları devam ettiği takdirde, bırakın 2023 hedefini, Türkiye 2014 yılında bile önünü göremez.
12 yıldır işbaşında olan AKP hükümeti yaptığı yanlışları görmeyip, suçu başkalarına atarak işin içinden sıyrılamazsınız. Dersane kavgası ve yolsuzluk operasyonlarını dış mihraklara bağlayarak'da bir yere varamazsınız.
Biz biliyoruzki!
Kuruluşundan buyana hem AKP, hemde cemaat siyonizmin kontrolündedir. Yolsuzluk olayları, tuklamalar, bakanların istifası ve dersane olayı işbirlikçilerin güç kavgasından başka bir şey değildir. Türkiye gündemini bir anda değiştiren yaşanan bu olaylar, bizlere eski başbakan ve Milli Görüş lideri Necmettin Erbakan'ın sözlerini bir kez daha hatırlattı.
Ne demişti merhum Erbakan,
''Biz her taşın arkasında siyonizmi aramıyoruz ama, siyonizm hiç bir taşın arkasını'da boş bırakmaz.'' Milli Görüş lideri Erbakanın bu sözlerinden başta siyasi partiler olmak üzere, dernek ve vakıflar bu sözden dersler çıkartarak daha dikkatli olmak gibi bir mecburiyetleri vardır. Siyonistler kurdukları vakıf ve dernekler vasıtasıyla, Türkiyedeki sivil toplum kuruluşlarınıda siyonizmin manyetik alanına çekerler.
Çerkes ve kafkas dernekleri siyonizmin ilgi alanındamı derseniz, kesinlikle evet derim.
Siyonist bir kurum olan Jamestown vakfı bunlardan biridir. Çeşitli vesilerle çerkes kurumları yöneticileri, siyonist Jamestown vakfı'nın düzenlemiş oldukları toplantılara katılmış, jamestown vakfı yöneticileriyle görüşmüşlerdir.
Siyonist bir kuruluş olan Jamestown vakfını kısaca tanıyalım.
Jamestown vakfı, 1984 yılında Arkady Nikolaevich Shevçhenko tarafından kuruldu. Amerika bu tür siyonist kuruluşların , ittifak ve ilişki içinde oldukları ülkelere hizmet anlayışı adı altında faaliyet gösterdikleri için bu kuruluşlara müsade eder.
Arkady Nikolaevich Shevçhenko 1975-78 arası CİA'ye çalışmış ve bir çok hizmetlerde bulunmuştur. Sovyetlerin,orta Amerika, Afrika gibi ülkelerdeki silahlanma konusundaki bütün bilgileri CİA'ye aktarmış, bunu öğrenen sovyetler Shevçhenko ile bütün ilişkilerini kesmiştir.
Arkady Nikolaevich Shevçhenko aynı zamanda üst düzey bir sovyet subayı idi.
Böyle faydalı bir kişiyi bulunca Amerikalı siyonistler, CİA ve pentengon Shevçhenko'ya Jamestown vakfını kurdurdular. Daha sonraları başka bir el devreye sokularak, Jamestown vakfı MOSSAD'ın dolasıyla siyonist İsrailin kontrolüne geçmiştir.
Siyonist Jamestown vakfının çalışma ve ilgi alanına girdiği ülkeler:
Türkiye, Kafkasya, Ortadoğu, Balkanlar ve eski sovyet ülkeleridir. Jamestown vakfının bugünkü misyonu, Amerika ve siyonizme karşı olan her hareketin engellenmesidir.
Siyonizmin maskeli yüzü olan Jamestown vakfı, yeni çalışma alanları açmak için, Amerika'nın Gürcistana destek vermesi ve Türkiye üzerinden , tüm Kafkasya cumhuriyetlerinde çalışmalar yapmak olduğu gözden kaçırılmamalıdır.
Siyonist Jamestown vakfı, 2010 yılında kafkasya konulu konferanslar düzenlemiş, bu konferansların neticesinde çerkes soykırımı gündeme getirilmişti. Daha sonrada, Gürcistan bakanlık binasında bulunan çerkes kültür merkezi ile siyonist Jamestown vakfı arasında, 23 şubat 2012 tarihinde karşılıklı işbirliği anlaşması yapılmıştır.
Bu yapılan anlaşmanın anlamı şudur:
Siyonist Jamestown vakfı'nın bundan böyle, bir çerkes sivil toplum kuruluşu olarak kabul edilip benimsenmesi demektir. Çerkes toplumunun içinden çıkan çerkes kurumları, siyonist Jamestown vakfının gölgesinde kalarak, Amerika ve Rusya'nın kafkasya üzerinde oynanan büyük bir oyunun maşası olmaktadırlar.
Bilindiği üzere tüm çerkes derneklerini bünyelerinde toplayan iki kuruluş var.
KAFFED (kafkas dernekleri konfederasyonu) ve ÇERKESFED (çerkes dernekleri konfederasyonu) KAFFED Rusya'nın kontrolündedir. ÇERKESFED ise Amerika ve Avrupanın kontrolündedir. Bu gerçeğide bir kenarda tutarak, Siyonist jamestown vakfı'nın, çerkes kurumları ile yakın ilşki içersinde olduğu gerçeğini artık herkesin, özellikle çerkes tabanı'nın görmesi ve bilmesi herkes için hayırlı olacaktır.. Eğer çerkes tabanı bu şuur ve bilinç içinde hareket etmesi halinde, çerkes kurumları kendilerine bir çeki düzen verecektir. Böyle olursa neler'mi olur?
Çerkes kurumlarımız bundan sonra söylemleriyle, yapacakları etkinlikler,vereceği konferanslarıyla daha dikkatli daha titiz, daha seçici olmak zorunda olduklarını bileceklerdir.
Özellikle konferans etkinliklerinde, konuşmacının herşeyi araştırılmalı, gazeteci ise,hangi gazete'de çalıştığı, televizyoncu ise, hangi kanalda program yaptığı çok önemlidir. Siyonistlerin medya sektöründeki hakimeti gözönünde bulundurulur ise daha çok önem kazanacaktır.
Çerkes kurumlarında yönetici kardeşlerimiz,yahu sende herşeyi siyonizme bağlıyorsun, her şeyi siyonizmde arıyorsunuz diyorlarsa, benim'de onlara bir tek sözüm olacaktır.
Siyonizm öyle bir düşünce, öyle bir varlıktırki,
Hem size pışıne'yi (çerkes çalgısı) çaldırır,
Hemde sürgün ezgisini, söylete söylete,
Siyonizme hizmet ettirir...
Met Nevzat Uygun